KEKEMELİK HASTALIK DEĞİLDİR!

KEKEMELİK HASTALIK DEĞİLDİR!

KONUŞMADAKİ BÜYÜK SIR!

İnsan yapısı gereği iletişim kurmadan yaşayamaz. Bu nedenle iletişim hayatımızın olmazsa olmaz parçalarından biridir. İletişimin temel sembolü ise etkili konuşmaktır.

Farkında olmadan agulayarak başlayan konuşma yaşantımıza, en akıcı şekilde devam etmek ve ifadede güçlük yaşamamak için çeşitli uğraşlar veririz. Tıpkı diksiyon, beden dili eğitimi, hitabet, iletişim ve hatta konuşma bozuklukları eğitimi gibi. Fakat konuşma becerisine sahip olmayan biri, etkili konuşmaya çalışırken, bu durum onun için çileye dönüşebilir. Konuşma, fikir ve düşünceleri en etkili şekilde ifade etme yöntemidir. Ancak konuşma bozukluğu problemi yaşayanlar için bu, o kadar da kolay olmayacaktır. Örneğin kapıdan içeri girince konuşma bozukluğu problemi yaşamayan biri rahatlıkla selam verirken, konuşma bozukluğu problemi yaşayan kişi için aynı durum olmayabilir. Güçlükle konuşmaya başlayıp, heyecanın en yükseğe çıkıp bloklanmaların olması gibi durumları da yaşayabilir ve konuşma esnasında özgüven eksikliğine neden olabilir.

Konuşma bozukluğu bir hastalık değildir. Eğitimle birlikte kişinin cinsiyetine ve ortalama 2,5 – 3 yaş üzeri konuşma bozukluğu farklılıklarına bakılmaksızın, artık eğitimle birlikte bu problemini ortadan kaldırmanın da mümkün olduğunu bilmemiz gerekir. Konuşma bozukluğu eğitiminin sonrasında, diksiyon gibi çeşitli iletişim teknikleriyle konuşmanın pekiştirilmesi, kişiye fayda sağlayacaktır.

Herhangi bir sohbet veya tartışma ortamında, fikrinizi başkalarına kabul ettirmek için gereksiz şekilde bağırarak konuşmak ve konuştukça ses yükseltmek, gürültüden başka bir şeye sebep olmayacaktır. Kulağınızın dibinde avazı çıktığı kadar bağıran birine nasıl ikna olabilirsiniz?

Bunun aksine mırın mırın konuşan, harfleri yuvarlayan ve çok hızlı konuşan kişileri dinlediğinizde, başınızı bir an çevirseniz o an konunun tamamını kaçıracakmışsınız gibi hissedebilirsiniz.

İnsanların size, sizi anlamayan gözlerle bakması da konuşmayı kesintilere uğratacaktır. Eğer konu hakkında yeterli bilgi birikiminiz yoksa karşı tarafı ikna etmeniz de bir o kadar zorlaşacaktır. “Sorunun ne olduğunu biliyorum fakat anlatırken nereden ve nasıl başlayacağımı bilemiyorum!” cümlesini kullanıyorsanız, onun altında yatan sebepler de bilginize güvenmemek ve düşünmeden konuşmaktan geçiyor diyebiliriz.

Herhangi bir hastanenin polikliniğinden sıra aldınız ve doktorunuzun yanına gittiniz. Birkaç tane probleminiz varken o an unutup tek kelime ile sorununuzu söyleyip oradan ayrıldınız.

Yolda giderken ‘Eyvah şunu da söyleyecektim, nasıl da unuttum!’ diye ahlayıp vahlamaya başlıyorsunuz. İşte bütün bu basit bir unutkanlık gibi görünen durum, aslında konuşurken düşündüğünüz için söyleyeceklerinizi hatırlayamamanıza neden oluyor. Bu nedenle konuşmaya başlamadan önce düşünüp, daha sonra konuşmanız gerekiyor.
……………………………
İçerisinde bulunduğunuz her ortamda konuşma yaparken, etkileyici olmaya önem veriniz. Etkileyici konuşmanın anahtarı, doğru zamanda doğru kelimeyi kullanmaktan geçmektedir. Peki, nedir bu anahtar kelimeler ve doğru zamanlamalar? Etkili konuşma yapabilmek ve dinlenilmek istiyorsanız öncelikle iyi bir dinleyici olmanız gerekmektedir. Doğru zamanı yakalamak, gürültülü, herkesin bir anda konuştuğu ya da konu ile ilgilenmeyen kişilerin yanında sağlıklı konuşma yapıyor olmak pek de mümkün olmayacaktır.

Konuşmanız can kulağı ile dinlenilsin istiyorsanız, sizi dinleyen kişi ya da kişilerin tepkilerine göre tutumunuzu ayarlayabilirsiniz. Karşınızda bunalmış, bitse de gitsek yüz ifadesi görmek, oflamalar puflamalar duymamak için anlatacaklarınız karmaşıklıktan uzak, dikkat çekici, açık seçik olmalıdır. Bunun aksine ne bitmeyen bir cümle gibi uzun ne de kestirip atarcasına tek kelimelik olmalıdır cümleleriniz. Konuşurken cümleye göre nefesiniz ayarlanmalı, telaffuzun doğru, sesinizin ise duygularınızı yansıttığı samimi bir tonda olmasına önem veriniz. Böylece, dinleyenlerin ilgisini çeker ve onları etkileyebilirsiniz.

Konuşmak bir sanattır. Etkili konuşmadaki sırrı çözebilmeniz için bilginizi, düşünme kabiliyetinizi, heyecanınızı, ses tonunuzu ve en önemlisi de nefesinizi doğru almanız, sanatınızı en doğru şekliyle icra etmenizi sağlayacaktır. Kendinizi sevin ve fark edin. Büyük sır sizsiniz! Sizin konuşma isteğinizin karşısında hiçbir konuşma problemi çaresizliğe terk edilmeyecektir.